CİSED GENEL BAŞKANI CEM KEÇE: “AĞRILI VE ACILI CİNSEL İLİŞKİ KADER DEĞİL!”
Genel Merkezi Ankara’da bulunan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED - www.cised.org.tr) cinsel terapistleri, tıp dilinde "disparoni" adı verilen ağrılı cinsel ilişkinin kader olmadığını ve cinsel terapi ile çözümlenebildiğini söyledi. Ülkemizde ve dünyada pek çok kadının aktif cinsel yaşama girmesiyle birlikte ortaya çıkan ve yaşamlarının herhangi bir döneminde cinsel ilişki sırasında beklenmedik bir biçimde görülen ağrı ve acı çekme durumu, genellikle vajinada, klitoriste, kasık bölgesi ile vajinanın iç ve dış dudaklarında, basınç, yanma, ağrıma, şişlik ve yırtılma hissi olarak tarif ediliyor… Birçok kadının ortak sorunu olan disparoni basit bir enfeksiyondan kaynaklanabileceği gibi ciddi hastalıklara da işaret edebiliyor, evlilik ve ilişki sorunlarına davetiye çıkartabiliyor. Bu nedenle CİSED Genel Başkanı Cinsel Terapist Cem Keçe; ağrılı ve acılı cinsel ilişkini kader olmadığını ve cinsel ilişki sırasında ağrıdan yakınan kadınların zaman kaybetmeden mutlaka bir cinsel terapiste ve jinekologa başvurmaları gerektiğini söyledi.
NASIL TANI KONUYOR?
Disparonide tanı koymanın önemine değinen Keçe; disparoninin en temel belirtilerini şu şekilde açıkladı: "(1) Cinsel birleşme sırasında penisin vajinaya girmesinde zorlanma, (2) vajinaya girme ya da girme girişimleri sırasında vulvovajinada ya da pelviste belirgin bir ağrı duyma, (3) vajinaya girme eyleminin gerçekleşeceği beklenirken ya da vajinaya girme sırasında ya da girilmesinden ötürü vulvovajinada ya da pelviste ağrı duymayla ilgili olarak belirgin bir korku ya da kaygı duyma, (4) vajinaya girme girişimi sırasında aşk kaslarını (pelvik taban kaslarını) çok germe ya da sıkma durumları, yaklaşık olarak altı aydır, sürekli ya da yineleyici bir biçimde yaşanıyorsa, kadında ve çift ilişkisinde belirgin bir sıkıntıya neden oluyorsa disparoniden söz ediyoruz. Ağrı genellikle vajina ya da kasık bölgesinde gelişiyor ve yalnızca penis-vajina ilişkisinde değil, aynı zamanda tampon, jinekolojik muayene gibi diğer vajinaya giriş (penetrasyon) durumlarında da söz konusu oluyor..."
VAJİNİSMUSTAN AYIRMAK GEREKİYOR...
Disparoniyi vajinismustan ayırmanın önemine değinen Keçe; "Disparoniden yakınan kadınlar, ağrı ve acının verdiği korkuyla ağrı beklentisine girebiliyor ve cinsel ilişkiye girmekten kaçınabiliyor. Hatta bazı durumlarda ağrının ve acının çok şiddetli olması, vajinal kasların, ilişkiye girilmesine engel olacak kadar sıkı kasılmasına bile yol açabiliyor. Disparoni ile seks yapma korkusu olarak bilinen vajinismusun birbirinden ayrılması genellikle zor oluyor. Bazı bilimi insanları vajinismusu, disparoninin ağır ve fobik olan ucu olarak tanımlıyor ve her iki durumda da yaşanan ağrı aşk kasları adını verdiğimiz pelvik taban kaslarında ortaya çıkıyor. Vajinismusta penis vajinaya giremiyor ama disparonide ağrılı olsa da penis girişi mümkün olabiliyor" dedi.
BİRÇOK TİPİ VAR...
Disparoninin “derin ve yüzeyel”, "primer (yaşam boyu) ve sekonder (edinsel)”, “psikolojik nedenli ve fiziksel nedenli” olarak farklı biçimlerde sınıflandırılabildiğini söyleyen Keçe; "Derin disparoni, vajinaya penisin tam olarak girmesinden sonra kasık veya karın bölgelerinde ağrı ve acı hissedilmesi olarak tarif ediliyor. Rahim, yumurtalık, tüpler ve alt karın bölgesi ile ilişkili önemli hastalıklar derin disparoniye neden olabiliyor. Yüzeyel disparoni ise vajinanın hemen girişinde veya vajina içerisinde hissedilen ağrı ve acı hissi olarak biliniyor. Primer disparoni, kişi cinsel açıdan etkin olduğundan beri varken, sekonder disparoni oldukça olağan bir cinsel işlevsellik evresinden sonra başlıyor. Disparonide psikolojik nedenlerden çok fiziksel nedenler ön planda görülüyor. Herpes simpleks enfeksiyonu (genital uçuk) ya da vajinit gibi vajinal bölgede ya da rahimde gelişen enfeksiyonlar, vajinada, rahimde veya yumurtalıkta gelişen kitle ve tümörler, vajinada yabancı cisimlere karşı oluşan alerjiler, endimotriozis yani iç genital bölgedeki organlarda oluşan yapışıklıklar, menopoz döneminde vajinada oluşan kuruluklar, kızlık zarının yapısal olarak sert olması gibi kızlık zarıyla ilgili sorunlar, doğumsal vajina kusurları disparoniye neden olabiliyor. Bunun dışında psikolojik sorunlar, ön sevişmeye yeteri zaman ayrılmaması ve yeterince hazır olunmadan cinsel ilişkiye girme vajinada tahrişe ve ağrılı cinsel ilişkiye neden olabiliyor. Erkeklerde ise üretra enfeksiyonları ağrılı cinsel ilişki yaşanmasına yol açabiliyor" dedi.
TEDAVİSİ MÜMKÜN...
Disparoninin tedavisi mümkün olan bir cinsel işlev bozukluğu olduğunu ifade eden Keçe; psikolojik veya fizyolojik kökenli sebepler nedeniyle ağrılı cinsel ilişki yaşayan bireylere teşhis konulabilmesi için öncelikli olarak ayrıntılı bir jinekolojik muayeneden geçilmesi, bir takım tetkiklerin ve psikolojik değerlendirmelerin yapılması gerektiğine vurgu yapıyor ve şu tavsiyelerde bulunuyor: "Jinekolojik muayene sonrasında disparoniye sebep olan koşulların tam olarak tespiti konusunda mutlaka bir cinsel terapistten yardım alınması gerekiyor. Disparoni tedavi edilmediği takdirde kadının karşı cinsle kuracağı ilişkilere zarar verebiliyor, evlilik ve ilişki çatışmalarını arttırıyor, zamanla sekonder vajinismusa ve cinsel soğukluğa neden olabiliyor, cinsel birleşmeden keyif almayı engelliyor ve kadının kendisine olan saygı ve güvenini zedeliyor. Oysa disparoninin yüzde yüz tedavisi mümkün" dedi.
TEDAVİ NEDENE YÖNELİK OLUYOR...
Cinsel ilişkide ağrı sorunu yaşayan kişilerde tedavinin nedene yönelik olduğuna vurgu yapan Keçe; "Jinekolog duruma göre ilaç tedavileri, hormon tedavileri, cerrahi tedaviler gibi tıbbi tedavileri uyguluyor, cinsel terapist ise, vajinal kayganlaştırıcılar yani lubrikanlar (vajina içine fitil, krem, jel, sprey formundaki ilaçlar), nefes ve gevşeme egzersizleri, parmak egzersizleri, dilatatörler, Kegel egzersizleri gibi uygulamaları içeren cinsel terapi öneriyor ve bu tedaviler oldukça fayda sağlıyor. Disparoni tedavisinde şu aşamalar izleniyor. (1) Jinekolog ve cinsel terapist kişiye cinsel ilişki sırasında hissedilen ağrının ve acının nedeninin ne olduğunu açıklıyor, (2) mümkünse fiziksel ağrı nedeni ortadan kaldırılıyor. (3) Kadının, penisin girişini kontrol etmesi için Kegel egzersizleri ve idrar tutup bırakma egzersizleri öneriliyor. (4) Çifte cinsel ilişkilerini renklendirmek, hoş ve cinsel yönden daha uyarıcı deneyimler katmaları için aşk oyunları (birlikte duş yapma, cinsel ilişkiye girmeksizin karşılıklı okşama, erotik masaj, parmak oyunları, erotik kitaplar, filmler ve resimler, vb.), (5) romantizm (6) uzun bir önsevişme, (7) penis girişine en az olanak veren cinsel birleşme pozisyonları (kadının sırtüstü yatar durumda bacaklarını düz olarak uzattığı), (8) interfemoral ilişki (kadın sırtüstü veya yüzükoyun, ayak belikleri birbirine kenetlenmiş şekilde yatar, böylece kadının bacakları ve vulva arasında, vulva ve penis stimülasyonuna izin verecek ve vajinal ilişkiye bir alternatif oluşturabilecek üçgen şeklinde bir alan oluşturur) ve (9) bol miktarda kayganlaştırıcı kullanılması tavsiye ediliyor. Bu gibi uygulamalar vajinal genişlemeyi artırıp kuruluğu önleyerek sürtünme ve ağrıyı azaltıyor" dedi.