CİSEF: “ŞEHVET KATİLLERİNİ TANIYOR MUSUNUZ?”
CİSEF BAŞKANI CİNSEL TERAPİST DR. CEM KEÇE: “ŞEHVET KATİLLERİNE KARŞI TETİKTE OLUN, CİNSEL SAĞLIĞINIZDAN OLMAYIN!”
Cinsel Sağlık Dernekleri Federasyonu (CİSEF) cinsel terapistleri cinsel sağlığın genel sağlığın bir parçası olduğunu ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, şehvet katilleri hakkında farkındalık sahibi olmanın, cinsel isteği arttırmayı ve daha tatmin edici bir cinsel yaşam sürdürmeyi sağlayacağını belirttiler.
ŞEHVET KATİLLERİNE KARŞI TETİKTE OLUN!
CİSEF Başkanı Psikoterapist Dr. Cem Keçe, cinsel istek ve cinsel arzu olarak tanımlanan şehvet hakkında şunları söyledi: “Sigmund Freud, eros enerjisini yani yaşam dürtüsünü insan davranışının ve psikolojisinin temel itici gücü olarak görmüş ve bunu libidonun cinsel enerjisi olarak tanımlamıştır. Bu enerjinin bilince çıkmasına şehvet denir. Şehvet kendinizi cinsel istek ve cinsel arzu olarak gösterir. Cinsel istek bilinçlidir, beş duyu ile alına uyaranlara ve cinsel fantezilere karşı cinsel tepki olarak ortaya çıkar. Cinsel arzu ise bilinçdışıdır, hormonlarla ilgilidir ve afrodizyak kullanımında artış gösterir. Hormonsal değişiklikler, sağlık durumu, duygusal ve zihinsel durum, ilişkiler ve yaşam tarzı gibi birçok faktör şehveti etkileyebilir. Cinsel sağlık, genel sağlığımızın önemli bir parçasıdır ve şehvetteki düşüşler, yaşam kalitemizi olumsuz yönde etkileyebilir.” Cinsel sağlığımızdan olmamak için şehvet katillerine karşı tetikte olmamız gerektiğini vurgulayan Keçe, şehveti düşüren faktörleri şöyle sıraladı:
“1. Stres: Günlük yaşamın getirdiği stres ve kaygılar, cinsel isteği olumsuz yönde etkileyebilir. İş baskısı, maddi sorunlar veya kişisel ilişkilerdeki gerilimler, zihninizi meşgul eder ve cinselliğe olan ilginizi azaltabilir. Stres yönetimi teknikleri, meditasyon ve yoga gibi rahatlama yöntemleri, bu tür durumlarda faydalı olabilir. Seks ve orgazmın stres giderici olduğu kanıtlanmış olsa da eğer şehvet duymazsanız ihtiyacınız olan rahatlamayı alamazsınız.
2. Depresyon: Depresyonun klasik belirtisi, cinselliğe olan ilginin kaybıdır. Kendiniz ve hayatınız hakkında iyi hissetmediğinizde, zihinsel ve fiziksel yorgunluk devreye girerek enerjinizi tüketir. Bu, kendinizi memnun etmeye yönelik coşkunuzu ve ilginizi azaltmaktan başka bir işe yaramaz.
3. Olumsuz benden imajı: Çok azımız her zaman bedenlerimizden ve nasıl göründüğümüzden memnunuz. Yaşam boyunca yeni saç modelleri, yeni kıyafetler, diyetler, egzersizlerle bedenimizden memnun olmak için uğraşırız. Ancak bedenlerimizden utanıyorsak, dışsal hiçbir değişiklik içsel yetersizlik duygusunu maskeleyemez. İlişkiniz açısından herhangi bir sonuç doğurmadan vücudunuzu bir süreliğine partnerinizden saklayabilirsiniz, ancak kendinizle aranızı düzeltmezseniz, düşük beden imajı libidonun kaybolmasıyla sonuçlanabilir.
4. Yatak odası monotonluğu: Aynı şeyi tekrar tekrar yapıp kendinizin veya partnerinizin ilgisini çekmeyi bekleyemezsiniz. Çeşitliliğin hayatın baharatı olduğunu söylemek sadece bir klişe değil. Çeşitlilik gerçekten uyarılmış ve sağlıklı bir şehvet için gerekli olan yatak odası baharatıdır. Hayal gücünüz monotonluğu kırmayı başaramıyorsa, bazı kışkırtıcı fikirler için kitaplara başvurabilirsiniz.
5. Toksik beslenme: Şehvetinizi ve cinsel performansınızı artıran belirli yiyeceklerin yanı sıra şehvet için toksik olan diğer yiyecekler de vardır. Fast food, abur cubur, işlenmiş gıdalar gibi olağan şüpheliler bir araya gelerek atardamarlarınızı tıkar ve şehveti zehirler. Beslenmeniz ne kadar sağlıklı olursa lşehvetinizde o kadar sağlıklı olur.
6. Uyku sorunları: Yetersiz veya kalitesiz uyku, enerji seviyelerinizi düşürür ve hormonsal dengenizi bozar. Bu da şehvette azalmaya neden olabilir. Düzenli bir uyku rutini oluşturmak ve uyku hijyenine dikkat etmek, şehvetinizi artırmak için önemli adımlardır.
7. İlaçlar ve tıbbi durumlar: Sakinleştiriciler, antidepresanlar, hipertansiyon ilaçları gibi sürekli kullanılan ilaçlar ve yüksek kolesterol, diyabet, tiroid bozuklukları ve otoimmün bozukluklar şehveti öldürebilir.
8. Hormonsal dengesizlikler: Hormonlar, şehvette önemli bir rol oynar. Özellikle kadınlarda menopoz ve emzirme dönemindeki hormonsal değişiklikler şehvette düşüşe yol açabilir. Doğumdan sonra genital hassasiyet azalabilir ve emziren kadınlarda düşük östrojen seviyeleri vajinal kuruluğa yol açarak şehvetin azalmasına neden olabilir.
9. İlişki sorunları: Partnerinizle yaşadığınız duygusal ve fiziksel sorunlar, şehvetinizi düşürebilir. İletişim eksikliği, güven sorunları veya sürekli tartışmalar, cinsel hayatınızı olumsuz etkiler. İlişki terapisi veya açık iletişim, bu tür problemleri çözmek için iyi bir başlangıç olabilir.
10. Aşırı alkol ve sigara tüketimi: Aşırı alkol ve sigara kullanımı, kan dolaşımını olumsuz etkiler ve cinsel performansı düşürür. Alkol, kısa vadede rahatlatıcı etkisi olsa da uzun vadede şehveti azaltabilir. Sigara ise, damarları daraltarak cinsel organlara giden kan akışını azaltır. Bu da cinsel performansta düşüşe ve şehvet azalmasına yol açar.”
ŞEHVET NASIL ARTTIRILIR?
CİSEF Başkan Yardımcısı Dr. Fatma Coşar, “Şehvet hem erkekler hem de kadınlar için yaşam kalitesini ve ilişkilerin sağlığını etkileyen önemli bir faktördür. Zaman zaman herkes şehvetinde düşüş yaşayabilir, bu normaldir. Ancak sürekli olarak düşük bir şehvet hem bireysel mutluluğu hem de ilişkileri olumsuz etkileyebilir. Neyse ki, şehveti artırmak için çeşitli yöntemler ve yaşam tarzı değişiklikleri mevcuttur” dedi ve şehveti artırmak için şu önerilerde bulundu “Afrodizyaklar kullanmak, yasak, ulaşılamazlık, gizem ve yenilikler içeren cinsel fantezileri düzenli kurmak, reddedilmeyi ve yanlış anlaşılmayı göze alarak partnerle cinsel fantezileri paylaşmak, PDE-5 inhibitörlerini düşük dozda düzenli kullanmak, seks oyuncakları ve cinsel aşk oyunları ile cinsel yaşamı renklendirmek, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek, düzenli egzersiz yapmak, dengeli beslenmek, yeterli uyku almak ve stresi yönetmek yapılması gereken öncelikli şeyler. Ayrıca partnerinizle duygusal ve fiziksel bağları güçlendirmek ve cinsel hayatı canlandıracak yenilikler denemek de şehvetinizi arttıracaktır.”
